bayramların anlam yüklü
zamanlara rastlar çocukluğumuz...
sakız kağıdıyla oynanan oyunlara
fındıklıktaki çelik çomaka
mahalledeki mendil kapmacaya
şehre açılan atari salonuna
kaçışa rastlar çocukluğumuz...
sefaletle geçmeyen günler
eskimesin diye ayakkabı topuğuna
çakılan nal
dayanıklı olsun diye
isteminizin aksine
iki numara büyük alması babamızın
ayakkabımızı.
yerli malı haftalarına götürülen
fındık ve turşu
hep bu güzel anımsanan
bayramların zamanlarına rastlar
çocukluğumuzun..
günlerce
belki haftalarca açılamadan
ilk sevgiliye
evlerinin etrafında dört dönmek de.
dün gibi hatırlıyorum
zam furyasında bir tarihde
maltepe 170 lira olmuştu
90 lira iken
herkes gibi babam da
daha içmem demişti bu fiyatlarla
hala daha içiyor..
türkü söylenmişti zam zam kurşunu
ortadirek şaban diye film
tonton diye de tiyatro
bir o kadar da ağırdı geçim
o yıllarda
ama yine de güzel anımsarız
geçmiş bayramlarla dolu
çocukluğumuzu...
bazen şakalar yaptık
art niyetsizce
kırdık arkadaşlarımızı
bazen de kaytardık okuldan
hep beraberce
yakalandığımızda öğretmenlere.
mum şeklinde de dayak yedik
sırtımızda sopa kırılarak da.
yine de güzel anımsadık
o yılları
çocukluğumuzu.
bazı zihinler acıları siler
güzel anıları belleğe atarmış
bazı zihinler de
beslenirmiş acılardan
belki de ondandır
güzel anımsamamız
çocukluğumuzu...
belki ondandır
her defasında yanılmamız
ve her defasında şaşırmamız
belki de
her geçen günün
geçmişi aratmasından
ve bir türlü evrilememizdendir
kim bilir.
...................................ankara 03/10/17
Çok ara vermişsin, nerelerdesin ?
YanıtlaSilne çok sürdü değil mi? zaten süreklilik de iyi değilimdir. sevgiyle kal..
YanıtlaSil